El-Hâlık,
Allahü Zülcelal’in isimlerinden bir ismi olup halk eden, yaratan,
var eden ve var ettiği, edeceği şeylerin varlığı boyunca görüp
geçireceği halleri, hadiseleri tayin ve tesbit edip ona göre
yaratan manalarına gelir. Yaratmayı murad ettiği her şeyi
dilediği gibi yaratan, hayat veren, kendisi ezelî ve ebedî Hayy
olan yani hayatiyetinin başı ve sonu olmayan Yüce Allah, yarattığı
her şeye Hayy sıfatı ile hayat vermiştir. Arz ve üzerindekiler,
semalar ve orada bulunanlar ve ikisinin arasında ne varsa,
canlı-cansız, büyük-küçük, görüp görmediğimiz, bilip
bilmediğimiz her ne var ise halkeden (yaratan) Hâlık Teâlâ’dır.
Bu mevzu ile ilgili bazı ayet-i kerimelerle Rabbimizin Hâlık’lığını tanımaya çalışalım.
“Gökleri
ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah’ın ölüleri
diriltmeye de gücünün yettiğini düşünmezler mi? Evet, O her
şeye kâdirdir.” 1
“Andolsun
ki biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde
yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.” 2
“O
gün göğü kitap dürer gibi düreriz, ilk yaratmaya nasıl
başlamışsak onu öyle çevirir yok ederiz. Üzerimize söz bunu
mutlaka yapacağız.” 3
“Gökleri
ve yeri yaratan onların benzerlerini yaratmaya kâdir değil midir?
Elbette kâdirdir. O her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.” 4
“İnsan bizim
kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi
apaçık bir hasım kesildi. Kendi yaradılışını unutarak bize
bir misal verdi: “Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?”
dedi.” 5
İlk
devrin kâfirleri de yirmi birinci asrın müntehî kâfirleri de
aynı şeyi söylüyorlar: “Kül haline gelmiş bu kemikleri kim
diriltecek?”. Kur’an-ı Kerîm onlara cevap veriyor:
Evet,
bu ve benzeri pek çok ayet Halık-ı Mutlak’ın, dünya ve ukbâ
adına ne varsa her şeyi halkettiğini ve halkedici olduğunu ilan
ediyor.
Kurudan
yaş, yaştan kuru, ölüden diri, diriden ölü, geceden gündüz,
gündüzden gece çıkaran Allah’ın şanı yücedir. Tohum yere
atılıyor, çürüyor ve bitip tükendiği yerde yeni bir hayat
başlıyor. Ağaç olup dal budak salıyor, semalara ser çekiyor
(başını uzatıyor), yapraklarla süslenip, meyvelerle donatılıyor.
Daha sonra da her şeyi döküp kupkuru bir odun haline geliyor;
fakat yeni bir baharda yine yaprak ve meyvelerle nazarlarımıza arz
ediliyor ki; ferasetle bakana muhteşem ders veriyor.
Cümle
varlıklar bu misaldeki ağaç gibi Halık’ının mevcudiyetine
imza atıp ilan ediyor. Elhamdülillahi Rabbil Âlemin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder