31 Aralık 2014 Çarşamba

EL – HÂLIK


El-Hâlık, Allahü Zülcelal’in isimlerinden bir ismi olup halk eden, yaratan, var eden ve var ettiği, edeceği şeylerin varlığı boyunca görüp geçireceği halleri, hadiseleri tayin ve tesbit edip ona göre yaratan manalarına gelir. Yaratmayı murad ettiği her şeyi dilediği gibi yaratan, hayat veren, kendisi ezelî ve ebedî Hayy olan yani hayatiyetinin başı ve sonu olmayan Yüce Allah, yarattığı her şeye Hayy sıfatı ile hayat vermiştir. Arz ve üzerindekiler, semalar ve orada bulunanlar ve ikisinin arasında ne varsa, canlı-cansız, büyük-küçük, görüp görmediğimiz, bilip bilmediğimiz her ne var ise halkeden (yaratan) Hâlık Teâlâ’dır.


Bu mevzu ile ilgili bazı ayet-i kerimelerle Rabbimizin Hâlık’lığını tanımaya çalışalım.

Gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorulmayan Allah’ın ölüleri diriltmeye de gücünün yettiğini düşünmezler mi? Evet, O her şeye kâdirdir.” 1

Andolsun ki biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.” 2

O gün göğü kitap dürer gibi düreriz, ilk yaratmaya nasıl başlamışsak onu öyle çevirir yok ederiz. Üzerimize söz bunu mutlaka yapacağız.” 3

Gökleri ve yeri yaratan onların benzerlerini yaratmaya kâdir değil midir? Elbette kâdirdir. O her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.” 4

İnsan bizim kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi apaçık bir hasım kesildi. Kendi yaradılışını unutarak bize bir misal verdi: “Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” dedi.” 5

İlk devrin kâfirleri de yirmi birinci asrın müntehî kâfirleri de aynı şeyi söylüyorlar: “Kül haline gelmiş bu kemikleri kim diriltecek?”. Kur’an-ı Kerîm onlara cevap veriyor:

De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.” 6

Evet, bu ve benzeri pek çok ayet Halık-ı Mutlak’ın, dünya ve ukbâ adına ne varsa her şeyi halkettiğini ve halkedici olduğunu ilan ediyor.

Kurudan yaş, yaştan kuru, ölüden diri, diriden ölü, geceden gündüz, gündüzden gece çıkaran Allah’ın şanı yücedir. Tohum yere atılıyor, çürüyor ve bitip tükendiği yerde yeni bir hayat başlıyor. Ağaç olup dal budak salıyor, semalara ser çekiyor (başını uzatıyor), yapraklarla süslenip, meyvelerle donatılıyor. Daha sonra da her şeyi döküp kupkuru bir odun haline geliyor; fakat yeni bir baharda yine yaprak ve meyvelerle nazarlarımıza arz ediliyor ki; ferasetle bakana muhteşem ders veriyor.

Cümle varlıklar bu misaldeki ağaç gibi Halık’ının mevcudiyetine imza atıp ilan ediyor. Elhamdülillahi Rabbil Âlemin.


1 Ahkaf:33
2 Kaf:38
3 Enbiya:104
4 Yasin:81
5 Yasin:77–78
6 Yasin:79

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder